KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA

KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA

Kamulaştırma Nedir

Devletin kamu yararı gözeterek özel mülkiyetteki taşınmaz malların bedelini ödeyerek mülkiyetine geçirme işlemidir. Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idari irtifaklar kurmaya yetkilidir.

Kamulaştırmanın peşin ödenmesi kuralının tek istisnası şudur; tarım reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir.

Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli, her halde peşin ödenir.

Kamulaştırma, idarenin tek taraflı işlemlerindendir ve muhatabın kabulü aranmaz.

 

Kamulaştırmasız El Atma Nedir

Kamulaştırmasız el atma, idarenin herhangi bir kamulaştırma işlemi yapmadan, özel mülkiyete ait bir taşınmaza fiilen el koyması veya kullanımını kısıtlayıcı düzenlemelerle müdahale etmesidir. Dolayısıyla kamulaştırmasız el atma hukuki değil fiili bir işlemdir. Yani, idarenin özel mülkiyete tabi bir taşınmaza hukuka aykırı olarak el koyması olarak tanımlanabilir.

Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmazın idarece işgal edilmiş olması, bu işgalin geçerli bir kamulaştırma işlemine dayanmadan gerçekleştirilmiş bulunması ve sürekli olması gerekmektedir.

Uygulamada iki türde karşımıza çıkmaktadır.

  1. Fiili El Atma: Kamulaştırma yetkisine sahip idarenin özel mülkiyete ait taşınmazı, öngörülen kamulaştırma usullerine uymaksızın ve hiçbir bedel ödemeksizin taşınmaz üzerinde fiili hakimiyet kurmasıdır.

 

  1. Hukuki El Atma: Yetkili idare tarafından kamu yararı kararı alınmasının ardından imar düzenlemeleri nedeniyle malik tarafından fiilen kullanılamaması ve idare tarafından herhangi işlem yapılmamasından kaynaklanan mülkiyet hakkının kısıtlanması durumudur.

 

Kamulaştırmasız el atmanın bu türünde idari işlemlerle taşınmazın ekonomik değerinin veya kullanım amacının ortadan kalkması veya ciddi oranda azalması söz konusudur.

Şartları

  1. Taşınmaz Gerçek Kişilere veya Özel Hukuk Tüzel kişilerine Ait Olmalıdır

Kamu tüzel kişilerine ait taşınmazlar kamulaştırılamazlar. Ancak idareler ve kamulaştırma yapmaya yetkili kamu kurumları ve tüzel kişilerinin kendi aralarında kanunda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde taşınmaz mal devri yapmaya yetki olduklarını unutmamak gerekir.

  1. El Koymayı Gerçekleştiren İdare Kamulaştırma Yetkisine Sahip Olmalıdır
  2. Kamulaştırma İşlemi Öngörülen Usul ve Esasa Göre Yapılmamış Olmalıdır

İdare, Kamulaştırma Kanunu’nda belirtilen kamu yararı kararı alınması, bedel tespiti, tebligat ve tescil gibi zorunlu aşamaları tamamlamadan, herhangi bir kamulaştırma kararı almadan ya da usule aykırı şekilde işlem yaparak taşınmaza el koymuş olmalıdır.

  1. El Atma Kamu Yararı Amacıyla Gerçekleştirilmelidir

Taşınmaza yapılan fiili ya da hukuki müdahale, toplumun genel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olmalıdır. Kamu yararı amacı bulunmayan, tamamen keyfi veya kişisel çıkar gözeten müdahaleler kamulaştırmasız el atma kapsamında değerlendirilemez ve bu tür işlemler hukuka açıkça aykırı sayılır.

  1. El Atmanın Sonucunda Mülkiyet Hakkı Sınırlandırılmış Olmalıdır

 

Hukuki Yollar

Taşınmazına idare tarafından kamulaştırmasız el atma yoluyla müdahale edilen malik, ilgili idareye karşı şu yollarla talepte bulunabilir;

  1. El Atmanın Önlenmesi Davası:

Mülkiyet hakkı; hak sahibine mülkiyetinde bulundurduğu eşya üzerinde kullanım, yararlanma ve tasarruf yetkisi veren mutlak ve ayni bir haktır. Mülkiyet hakkına sahip olarak elde edilen kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkilerinin kullanılmasını engelleyen ve devam etmekte olan saldırılara yönelik olarak el atmanın önlenmesi veya diğer adıyla müdahalenin men’i davası açılabilecektir.

El atmanın önlenmesi davasında devam etmekte olan haksız müdahalenin durdurulması, haksız müdahale nedeniyle oluşan zararın tazmini talep edilebilecektir.

  1. Taşınmaz Bedelinin Tahsili Davası:

Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarında idarenin, usule uygun kamulaştırma sürecini işletmeden fiilen el koyduğu taşınmazın bedelinin malike ödenmesi talep edilir. Bedel, bilirkişiler tarafından belirlenir ve raporun mevzuata uygun olması büyük önem taşır.

 

  1. Ecrimsil:

Mülkiyet hakkı sahibi, taşınmazını haksız ve kötü niyetli olarak kullanan kişilerden bu dava ile tazminat talep eder. Kanunda doğrudan düzenlenmemekle birlikte, Yargıtay içtihatlarıyla hukuki çerçevesi belirlenmiştir. Niteliği itibarıyla haksız fiil sayılır ve bu nedenle haksız işgalden doğan zararın tazmini gerekir. Bu zarar; taşınmazın kullanımı nedeniyle oluşan yıpranma ve eskime ile malikin kullanamaması nedeniyle yoksun kaldığı faydayı kapsar.