MİRASIN HÜKMEN REDDİ
Türk Medeni Hukuku’nda mirasın reddi kurumu, mirasçılara, kendilerine intikal eden mirası kabul etmeme ve dolayısıyla mirasbırakanın borçlarından sorumlu olmaktan kaçınma imkânı tanıyan bir haktır. Bu hak, özellikle borca batık tereke durumlarında mirasçının korunmasını hedeflemektedir. Mirasın reddi, Türk Medeni Kanunu’nun 605 ila 618. maddeleri arasında düzenlenmiş olup; “açık (iradi) ret” ve “hükmen (kanuni) ret” olmak üzere iki şekilde ortaya çıkabilir.
Hükmen ret, mirasçının herhangi bir beyan veya işlemde bulunmasına gerek kalmaksızın, belirli objektif koşulların varlığı halinde mirası kanunen reddetmiş sayılması anlamına gelmektedir. Bu yönüyle hükmen ret, iradi redden ayrılır; çünkü iradi redde ilişkin 3 aylık süre koşulu burada aranmaz ve mirasçıların irade açıklamasına ihtiyaç duyulmaz.
Mirasın hükmen reddi kurumu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 605. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu hükümde:
“Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmişse, miras reddedilmiş sayılır.”
şeklinde düzenlenmiştir.
Maddenin lafzından ve uygulama pratiğinden yola çıkıldığında, mirasın hükmen reddedilmiş sayılabilmesi için iki temel unsurdan birinin varlığı yeterli kabul edilmektedir:
a. Ödemeden Aczin Açıkça Belli Olması
Bu durumda herhangi bir resmi tespit aranmaksızın, miras bırakanın ölüm anındaki mali durumunun çevresel, sosyal ve ekonomik koşullar çerçevesinde herkesçe anlaşılabilir bir biçimde borca batık olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. Açıkça belli olma durumu, somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmekte olup aşağıda belirtilen göstergeler bu şartın varlığını ortaya koyabilir:
- Mirasbırakanın vefat ettiği tarihte hakkında kesinleşmiş çok sayıda icra takibinin mevcut olması,
- İflasa tabi bir kişi olması ve uzun süredir ticari faaliyetlerini sürdürememesi,
- Sürekli hacizlerle karşı karşıya kalması veya borçlarını ödememek amacıyla mallarını kaçırdığına ilişkin belirgin emarelerin bulunması,
- Sürekli işsiz olması ve herhangi bir gelir kaynağına sahip bulunmaması gibi hususlar.
Bu gibi durumlarda mirasçının ayrıca red beyanında bulunmasına gerek yoktur; miras, kanunen reddedilmiş sayılır.
b. Ödemeden Aczin Resmen Tespit Edilmiş Olması
Mirasbırakanın borca batıklığının, resmi bir makamca saptanması da hükmen ret için yeterli görülmektedir. Bu resmi tespit;
- İcra İflas Hukuku çerçevesinde verilmiş bir aciz belgesi (örneğin kesin aciz belgesi),
- Mirasbırakan hakkında verilmiş bir iflas kararı,
- Ya da mahkemece yapılan yargılama sonucu terekenin borca batık olduğunun tespiti gibi belgelerle yapılabilir.
Bu gibi belgelerle birlikte, terekenin borca batık olduğu hususu somut, resmi ve tartışmaya kapalı biçimde ortaya konulmuş olacağından, miras hükmen reddedilmiş sayılır.
Dürüstlük Kuralına Aykırılık
Türk Medeni Kanunu md.610/2’de, “Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez.” denilmektedir.
Yukarıda anılan kanun maddesi ile mirasçının murisin mal varlığını bir şekilde yönetmeye çalışıp sonrasında murisin mirası için hükmen red hükümlerinin uygulanması talep etmesinin önü kapatılmıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 2.maddesinde, “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” denilmektedir. Yani mirasçılar mirasın hükmen reddini talep edecek olduklarında, mirası red süresi olan vefattan sonra 3 ay içerisinde bu mal varlığı üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunmamaları gerekecektir.
Hükmen Redde İlişkin Usulî Durumlar ve Yargısal Uygulama
Hükmen reddin varlığı her ne kadar kanunen doğrudan sonuç doğuran bir hal olsa da, uygulamada bu durumun yargı yoluyla tespitine ihtiyaç duyulabilir. Çünkü mirasçılar, mirasbırakanın borçlarından dolayı alacaklılar tarafından takip edilebilirler ve bu durumda mirasçıların borçlardan sorumlu olmadıklarını ileri sürebilmeleri için, hükmen reddin varlığını ispatlamaları gerekir.
Bu kapsamda mirasçılar;
- Sulh hukuk mahkemesine başvurarak, mirasın hükmen reddedildiğinin tespiti talebinde bulunabilirler.
- Alternatif olarak, bir icra takibine maruz kalmaları halinde, borca itiraz veya menfi tespit davası yoluyla, mirasın hükmen reddedilmiş olduğunu ileri sürebilirler.
Sonuç ve Değerlendirme
Mirasın hükmen reddi kurumu, borçlu bir miras bırakanın ölümü sonrasında, mirasçının menfaatini korumaya yönelik özel bir yasal düzenlemedir. Bu kurum sayesinde, mirasçılar, ölen kişinin borçlarından sorumlu tutulmazlar ve ayrıca ret beyanı sunmalarına gerek kalmaksızın mirastan çıkmış sayılırlar. Ancak, alacaklıların takibine maruz kalınması gibi durumlarda, bu hükmen red durumunun ispatı önem kazanmakta ve çoğu zaman mahkemeye başvurularak tespiti istenmektedir.