TRAFİK KAZALARINDA CEZAİ SORUMLULUK

TRAFİK KAZALARINDA CEZAİ SORUMLULUK

Trafik kazası, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunda belirtilen tanıma göre; karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma ve zararla sonuçlanmış olan olaydır. Karayollarında araç kullanımının yoğunlaşması, trafik kurallarına riayet edilmemesi ve dikkatsiz sürücüler nedeniyle birçok yaralanma ve ölüm olayı meydana gelmektedir. Trafik kazalarının yalnızca tazminat ve sigorta hukuku yönü bulunmayıp, aynı zamanda ceza hukuku boyutu da vardır.

Kanuna göre bir olayın trafik kazası sayılabilmesinin koşulları şöyle sıralanabilir;

  1. Kazanın karayolları üzerinde gerçekleşmesi.
  2. Hareket halinde bir veya birden fazla aracın olaya dahil olması.
  3. Kaza sonucunda maddi zarar doğmuş olması.
  4. Olay ile maddi zarar arasında nedensellik bağı bulunması.

Karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile er-erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da Karayolları Trafik Kanunu hükümleri uygulanır.

 

Tck Kapsamında Cezai Sorumluluk

  • Trafik Kazası Neticesinde Taksirle Öldürme: Hukuki dayanağı 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 85. Maddesi hükmüne dayanmaktadır; taksirle bir kişinin ölümüne sebebiyet veren sürücü, 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacaktır.

 

Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

 

  • Trafik Kazası Neticesinde Taksirle Yaralama: Hukuki dayanağını oluşturan TCK m.89uyarınca trafik kazası sonucunda basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek düzeyde yaralanma ortaya çıkmışsa sürücü, 3 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Bu suç, soruşturulması şikayete bağlı suçlardandır ve soruşturmaya başlanması 6 ay içinde yapılacak şikayete bağlıdır. Bu 6 aylık şikayet süresi içinde şikayette bulunmak ceza davasının açılabilmesi şartıdır.

 

TCK ‘nın 89. Maddesinin 2,3 ve 4. fıkralarında ise nitelikli yaralamadan söz edilmiştir. Buna göre; Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, vücudunda kemik kırılmasına, konuşmasında sürekli zorluğa, yüzünde sabit ize, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.

İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, yüzünün sürekli değişikliğine, gebe bir kadının çocuğunun düşmesine neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.

Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

 

Kusur Tespiti

Öncelikle kaza tespit tutanağı tutulmalıdır. Kaza tespit tutanağı şu hallerde kolluk birimleri tarafından tutulmak zorundadır:

  1. Sürücü belgesi yeterli veya hiç olmaksızın araç kullanılması.
  2. Sürücüde alkol veya akıl sağlığı şüphesi bulunması.
  3. Kazaya karışan araçlardan en az biri kamu kurumlarına ait olması.
  4. Kamu malları zarar görmesi.
  5. Kaza nedeniyle üçüncü kişilerim malları zarar görmesi.
  6. Kazaya dahil olan araçlardan en az birinin trafik sigortasının olmaması.
  7. Kazanın yaralanma ve/veya ölümle sonuçlanması.

Bu durumlardan biri veya birkaçı gerçekleştiğinde veya maddi hasarlı kaza meydana geldiğinde olay yerinden kaçma girişimi söz konusu ise kaza tespit tutanağı polis, polisin olmadığı bölgelerde jandarma trafik tarafından tutulur. Bu resmi tutanağa ilişkin itirazlar 1 hafta içinde Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne yapılabilir.

Olay yerine gelen kolluk tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağı ile kural ihlalleri ve kusur oranları belirlenebilir. Kolluk tarafından kusurun tespit edilemediği durumlarda kusur, Hukuk Mahkemeleri tarafından belirlenebilecektir.

Kolluk tarafından hazırlanan fezleke ve tahkikat evraklarının ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilir. Yaralanmalı ve/veya ölümlü kazalarda Cumhuriyet savcısı soruşturmayı resen başlatır. Soruşturma aşamasında kazaya ilişkin olay yeri keşfi ve bilirkişiler aracılığıyla kusur tespiti yapılarak soruşturma evresi sona erdirilir.

Yaralanma ve/veya ölüm meydana gelen kazalarda ise yine kusur, Ceza Mahkemeleri aracılığıyla bilirkişi raporu ve Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenecektir.

Kanunla gösterilen bazı hallerde araç sürücüleri asli kusurlu sayılır:

  1. Kırmızı ışıklı trafik işaretinde veya yetkili memurun dur işaretinde geçme,
  2. Taşıt giremez trafik işareti bulunan karayoluna veya bölünmüş karayolunda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit, rampa ve bağlantı yollarına girme,
  3. İkiden fazla şeritli taşıt yollarında, karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit veya yol bölümüne girme,
  4. Arkadan çarpma,
  5. Geçme yasağı olan yerlerde geçme,
  6. Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma,
  7. Şeride tecavüz etme,
  8. Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama,
  9. Kaplamanın dar olduğu yerlerde geçiş önceliğine uymama,
  10. Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama,
  11. Yerleşim birimleri dışındaki karayolunun taşıt yolu üzerinde, zorunlu haller dışında park etme veya duraklama ve her durumda gerekli tedbirleri almama,
  12. Park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma durumlarından en az biri gerçekleşmişse sürücü asli kusurlu sayılacaktır.

Taksirli suçlarda cezanın belirlenmesinde failin kusurunun bir ölçüttür. Dolayısıyla kusur oranının doğru tespiti, hakimin temel cezanın alt ve üst sınırları arasında belirleme yapması ve sonuç cezanın hakkaniyete uygun olmasında önemli bir yere sahiptir.